top of page
  • Yazarın fotoğrafıALAYBEYOĞLU Avukatlık Bürosu

Tutuklama nedir?

Güncelleme tarihi: 7 May 2021


Tutuklama, hakim kararıyla anayasada ve yasada belirtilen koşulların gerçekleşmesi ile, bir kişinin henüz suçluluğu hakkında kesin karar verilmeden önce, özgürlüğünün sınırlandırılmasıdır.


Tutuklama kişi özgürlüğünü ağır biçimde en çok sınırlandıran bir önlem olması nedeniyle, ancak hakim kararıyla uygulanır. Türk hukukunda bunun istisnası yoktur. Başka bir makam ya da kişi tutuklama kararı veremez.


Hakkında tutuklama kararı verilen kişi ele geçirilir ve tutukevi adı verilen ve genellikle cezaevlerinin bir bölümü olarak yapılan yerlerde tutulur. Hakkında tutuklama kararı verilen kişiye "tutuklu", bu kişinin içinde bulunduğu hukuki duruma da "tutukluluk" denir.


Anayasamız 19 uncu maddesinde tutuklamanın ancak hakim kararıyla mümkün olduğunu belirtmekte ve kavramı daha da yakından ele alarak tutuklama nedenlerinden ve hakkında tutuklama kararı verilen kişilerin hakim önüne çıkarılmalarından da söz etmekte ve bu konuda ilkeleri belirtmektedir. Anayasanın bu denli kurallar koyması, kişinin hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmasının, ceza yargılaması amacıyla bile olsa, güvence altına almak istemesi olarak nitelenebilir.


Tutuklamanın ağır bir önlem olması, buna ancak zaruri durumlarda başvurmayı zorunlu kılar. Bu nedenle; bu noktada "orantılılık" ilkesi esas alınmalıdır. Bu bakımdan tutuklamanın amaçlarına başka önlemlerin uygulanmasıyla ulaşılabilecek olan durumlarda, tutuklama önlemi uygulanmamalıdır.


Tutuklama koşulları anayasalarda ve yasalarda belirtildikten sonra, hakime tutuklama kararı vermek mecburiyeti yüklenirse, tutuklamanın mecburiliğinden söz edilir. Aksine tutuklama koşulları gerçekleşmiş olmasına karşın, yine de son takdirin hakime bırakıldığı durumlarda, tutuklamanın ihtiyari olduğu söylenir.


Tutuklama bir ceza yargılaması önlemi olarak hem gerçeği bulmaya yardım eden ve hem de kararların uygulanmasını sağlamayı hedef alan bir önlemdir.


Bu bakımdan tutuklamanın üç amacı vardır.


Birinci amaç; sanığın yargılama sırasında el altında bulunmasını sağlamaktır. Sanığın kaçmasının mümkün olduğunu gösteren kuvvetli olguların bulunduğu durumlarda, tutuklama yapıldığında, bu amaç ön plana çıkmıştır.


İkinci amaç; ceza yargılaması organlarının yargılama konusu olayı ve buna ilişkin olguları sağlıklı biçimde saptamalarını sağlayarak, failin delilleri karartmasını önlemektir.


Tutuklamanın üçüncü amacı;

cezanın yerine getirilmesini sağlamaktır. Verilen karar kağıt üzerinde kalacak olduktan sonra, yargılamaya gerek yoktur. Bunun önüne geçmek için sanık tutuklandığında, üçüncü amaca ulaşmak istenmiş olur.


Tutuklama ile ilgili bir başka sorun da, bir sanık hakkında tutuklama kararının her eylem için ayrı ayrı verilip verilmeyeceğidir. Özellikle tutuklama kararının uygulandığı ve sanığın tutukevine konulduğu durumlarda, buna gerek olmayabileceği akla gelebilir. Fakat sanığın her eylemi için ayrı tutuklama kararı verilmesi pratik amaçlara uygundur. Sanık hakkında verilmiş olan bir tutuklama kararı kaldırıldığında ya da sanik beraat ettiğinde, bir başka suçtan tutuklu olup olmadığının bilinmesi yerinde olur. Hatta sanık bir suçundan dolayı cezasını çekmekte olsa bile, yine de bir başka suçtan dolayı tutuklama kararı verilmelidir.


Ceza- Avukat Yiğit Buğra Alaybeyoğlu - Kahramanmaraş




71 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page